Tekil olarak insanın çoğul olarak insanlığın, yaratıldığı andan bugün ulaştığı merhaleye kadar; toplayıcılık, avcılık, hayvancılık, ziraat, sanayi, teknoloji ve bilgi çağlarını yaşadığına inanılır. Tabi bu bakış açısının geçerliliği daha çok gelişmiş, sanayileşmiş toplumlar dikkate alındığında kabul edilebilir. Yoksa yaşadığımız dünyada ve çağda henüz yukarıda sayılan evrelerin herhangi birisine takılıp kalmış ve bir sonraki aşamaya geçememiş pekçok insan ya da toplma rastlamak mümkündür.Hatta son evreye gelmişken bir öncekine veya tekrar başa dönmüş insanlar ve toplumlar bile görülebilir. Ortalama bir insanın ömrü dikkate alındığında çocukluk-erişkinlik-olgunluk-yaşlılık-tekrar çocukluk şeklinde açıklanabilecek hayat döngüsünün toplumlar için de söz konusu olabileceği düşünülebilir. Bu da bize zaman kavramının izafi olduğunu, coğrafyadan coğrafyaya, kişiden kişiye ya da toplumdan topluma farklılık arz edebileceğini anlatmaktadır.